Ayyy ay nereden başlasam. Minnoşlar yavruşlar artık bu blogun sahibi ciddi bir üniversiteli olmuştur. Bu haftadan başladık bakalım hayırlısı amele tipler henüz beni bulmadı aman bulmasın uzak dursun. Okula alışmak zor olmadı aslında kuzenimde orda okuduğundan onun arkadaşını da tanıdığımdan böyle sanki babamın yeriymiş gibi girip çıkıyom sorun yok yani.
Artık meslek yüksek okul olduğundan mıdır nedir neyi hayal ettiysem hepsi çöpe gitti her sene ayrı bi kulübe girerim diyordum kulüp aktivitesi yok kütüphaneden çıkmam tüm klasikleri bitirir diyordum kütüphanede sırf ders kitapları var yani böyle saçma gereksiz kendi kendi yetiştiremeyeceğim bir yer. allahtan hocalarda iş var. yok yani kesin 2 yıllık beni kesmez.
İnsan bi aydı evde kapalı kalınca yosun tutuyor tabi ışık değmedi bedenime birden çıkınca böyle aydınlığı keşfetmiş karanlık çağardaki insanlar gibi hissettim kendimi. okulun ilk günü şakkadanak hasta oldum menopozlu karılar gibi ateş basa basa gittim okula. Bu hafta tanıtımdı tanışmaydı geçiverdi çok şükür haftaya işler ciddileşiyor.
Malum duyurduğum gibi "Orange" adlı mangayı çeviriyorum. Bir yandan ona vakit ayırıcam bir yandan da bloguma yazı yazıcam. Bir de okula gidip ödevlerimi yapıp sınavlara girmem lazım tabi. Merak etmeyin anacım hepisinin üstesinden gelicem.
Çarşamba günüm boş olduğu için çarşambaları bloga izlediğim animeler takip ettiğim mangalarla ilgili biraz da hayatımda neler olup bittiğle ilgili yazılar yazıcam sanki size ne dimi benim hayatımın ne eğlencesi var da okicanız neyse okuyun lan nolaaar.
Evet bunun haricinde artık boş bulduğum aralarda anime izler manga okurum diye tahmin ediyorum blog yazılarım kaynağını onlar oluşturuyor nede olsa.
Ha bu arada orange ın ilk bölümünü yeppudaa sitesinde yayınladık. Şimdi ayrı bir konu olarak onuda paylaşacağım. menüden çevirilerim kısmına bakarak da ulaşabilirsiniz ileride.
Haydin yaladım yuttum sizi siyuu ^o^